YÖK’ten meslek yüksekokulu anketi: Bazı bölümlerin iş hayatında karşılığı yok
YÖK tarafından düzenlenen ‘ Yükseköğretimden Endüstriye: Nitelikli İnsan Gücü Çalıştayı’nda açıklanan anket sonuçlarına göre, bu okulların sektörle ilişkisi sınırlı, çoğu alanına uygun yerde kurulmuyor ve sosyal imkanları sınırlı, bazı ön lisans programlarının iş hayatında karşılığı yok. YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç, “Meslek yüksekokullarında öğretim elemanı başına 58 öğrenci düştüğü görülüyor. Beceri eğitimine dayalı mesleki eğitim için bu rakamları oldukça yüksek. Bu yıldan itibaren MYO programlarında öğretim üyesi sayısını artırmayı hedefliyoruz. Yeni yasal düzenlemeyle meslek yüksekokullarının organize sanayi bölgelerinde açılması teşvik edilecek” dedi.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından meslek yüksekokullarının durumunun görüşülmesi amacıyla ‘Yükseköğretimden Endüstriye: Nitelikli İnsan Gücü Çalıştayı’ düzenlendi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin iktisadi kalkınması ve uluslararası rekabet gücünün artırılması için endüstri ve özel sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünün sadece lisans programlarıyla karşılanamayacağını belirtti. Meslek Yüksekokulları (MYO) mezunlarının öneminin bu noktada ortaya çıktığını söyledi.
İKİNCİ ANA DALDA DİPLOMA HAKKI VERİLDİ
Çalıştayda, Türkiye’nin ihtiyacı olan beceri odaklı nitelikli insan gücünün karşılanma seviyesinin değerlendirileceğini anlatan Saraç, odak noktasının, meslek yüksekokulları ve mesleki eğitimin niteliği olacağını belirtti. Saraç şunları söyledi:
“2017’de yükseköğretim kurumlarında bulunan 868 meslek yüksekokulunda, mesleki eğitim alan öğrenci sayısının 2 milyon 566 bin. Bu rakam yükseköğretimdeki öğrenci sayısının yaklaşık yüzde 30’una karşılık geliyor. Meslek yüksekokullarındaki öğretim elemanı sayısı, 3 bin 700’ü öğretim üyesi olmak üzere 19 bin civarında. Meslek yüksekokullarında öğretim elemanı başına 58 öğrenci düştüğü görülüyor. Beceri eğitimine dayalı mesleki eğitim için bu rakamları oldukça yüksek. Yeni YÖK olarak bu yıldan itibaren MYO programlarında öğretim üyesi sayısını artırmayı hedefliyoruz.
Türkiye’de geçen yıl üniversitelerdeki öğrencilerin yüzde 39’u meslek yüksekokullarındaki programlardan mezun oldu. Bu oran yüzde 17 olan OECD ortalamasının çok üzerinde. Mesleki eğitimde öncelikli hedefimiz nicelik değil nitelik ve kalite olacak. Geçen yıl meslek yüksekokullarının yapısında önemli iyileştirmeler sağlayacak düzenlemeler yaptık. Meslek lisesi mezunlarının meslek yüksekokulları programlarına yerleştirmelerinde, mesleki eğitimin niteliğini bozucu etkisi nedeniyle sınavsız geçişi kaldırdık. MYO öğrencilerine 4 yıllık lisans programlarına dikey geçiş koridorunu genişlettik. Meslek yüksekokullarında öğrenim gören öğrencilere, lisans öğrencilerine sunulan ikinci ana dal diploma programına devam hakkı verildi. İşletmelerde mesleki eğitim gören, staj ve tamamlayıcı eğitime devam edenlerin ücretlerine yapılan devlet katkısı ödemelerinin süresi, 2017-2018 eğitim ve öğretim yılı başından itibaren uygulanmak üzere bir eğitim ve öğretim yılı olarak uzatıldı.
‘Yükseköğretim Eğitim Programları Danışma Kurulu’ ile YÖK’ün kontenjan planlaması kamu ve özel sektör paydaşlarının görüşleri alınarak, daha rasyonel ve katılımcı bir şekilde yapılacak. ‘Meslek Yüksekokulları Koordinasyon Kurulu, meslek yüksekokulları ve programların açılmasına yönelik standartların belirlenmesi, mevcut programların geliştirilmesi, izlenmesi, mezunların istihdamı ile lisans tamamlama süreçlerine ilişkin görüş ve önerilerde bulunulacak. Kurulda, bu sürecin dış paydaşları ve sanayi de yer alıyor. Bu çalıştayın çıktılarını bu kurula götürüp, orada istişare edip, kararlara dönüştüreceğiz.
MYO’LARIN OSB’LERDE AÇILMASI TEŞVİK EDİLECEK
Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) kurulan meslek yüksekokulları için öğrenci başına eğitim desteği verilmesi imkanı getirdik. 2018’de organize sanayi bölgesi içinde kurulu 8 MYO’nun 33 programına toplam 8 milyon 815 bin lira ek ödenek gönderildi. Bu yeni yasal düzenleme ile meslek yüksekokullarının organize sanayi bölgelerinde açılması teşvik edilecek. Meslek yüksekokullarındaki programlara sınavsız geçişin kaldırılması girdi kalitesini artıracak. Sınavsız geçişin kaldırıldığı bu ilk yılda ön lisans programlarındaki doluluk oranları yüzde 91,42’den yüzde 62,55’e düştü. Sınavsız geçişin kaldırılması sürecinin devreye girdiği geçen yılda görülen olumsuz durumun bu yıl büyük ölçüde kalkacağı düşünülüyor. Bu kapsamda özellikle meslek lisesi mezunlarına yönelik bu yıl için rehberlik yapmamız gerektiğini de göz ardı etmiyoruz. Bu hususu YÖK olarak gündemimize almış bulunmaktayız.
MEZUNİYETTEN SONRA İŞ BULMA SIKINTISI YAŞANIYOR
ÖSYS-2017 tercih sürecinde puan barajını geçen ama tercih yapmayan öğrencilerin bu süreçle ilgili görüş, beklenti ve eğilimlerinin belirlenmesi amacıyla tercih anket yapıldı. Ankete katılanların meslek yüksekokullarını tercih etmeme nedenleri arasında ilk sırayı ‘mezun olduktan sonra iş bulma imkanının kısıtlı olması’, ikinci sırayı ‘meslek yüksekokulları ile ilgili olumsuz algı’, üçüncü sırayı ise ‘meslek yüksekokulları bölümleriyle ilgili yeterli bilgisinin olmaması’ faktörü alıyor. Ayrıca vakıf MYO’ların tercih edilmemesinin birinci nedeni olarak öğrenim ücretlerinin yüksek olması gerçeği yine bu ankette ortaya çıktı. Bunu da vakıf üniversitelerinin çözmesini bekliyoruz. Çalıştayda bu üç sorunun çözümüne yönelik özellikle yol gösterici yeni fikirler bekliyoruz. 13 bin 500 meslek yüksekokulu çalışanı ve 167 sektör temsilcisi ankete katıldı. YÖK’ün MYO’ları iyileştirmek için yapacağı çalışmalar ve belirleyeceği politikalar bu bulgulara dayalı hazırlanacak.”
SOSYAL İMKÂNLARI SINIRLI
Bulgulara göre MYO’lar, akademik ve idari organlarının etkin çalışması konusu ile idari ve mali yönetim kaynaklarının kullanımı ve yönetiminde kısmen başarılı bulundu. Yönetimle ilgili süreçlerde de önemli sorunların olmadığı görüldü. Araştırmada, MYO’ların sektörle ilişkisinin sınırlı olması, çoğunun alanına uygun yerde kurulmaması ve sosyal imkanlarının sınırlı olması, bazı ön lisans programlarının iş hayatında karşılığının olmaması gibi sorunlar ön sırada yer aldı. Sonuçlara göre, MYO’ları iyileştirmek için politika yapım sürecinde öncelikle, “MYO’larda iş yeri eğitiminin artırılması”, “MYO’ların makine teçhizat ve donanımının güçlendirilmesi, kontenjanlar belirlenirken istihdam talep projeksiyonlarının dikkate alınması”, “MYO’ların eğitim süresinin mesleki becerilerin ve temel yeterliliklerin tam olarak kazandırılması için yeniden değerlendirilmesi”, “lise mezunlarının temel mesleki becerilerini artırmaya yönelik hazırlık sınıfı konulması”, “öğrencilere yönelik rehberlik hizmetlerinin artırılması” konularına öncelik verilmesi gerektiği ortaya çıktı.
Kaynak : http://www.hurriyet.com.tr